Edebiyat

“O, Samsun’a çıktığı zaman, üstü başı yırtık, postalları patlamış, silahsız bir er gördü. Yüzünün rengi bakıra dönmüş, bir deri bir kemik kalmış bu Türk askeri ağlıyordu. Ona sordu:‘Asker ağlamaz arkadaş, sen niye ağlıyorsun?’ Er irkildi, başını kaldırdı. Bu sesi tanıyordu ve bu yüz ona yabancı deği..

Türk öykücülügünün ask öyküleri izleginde farkli bir duyarligin yazaridir Hüseyin Su. Aski, mutlak varlik alanina ve varolussal nedenlere bagli olarak ele alir. Aski, sadece insanî ve bedensel bir yaklasimla düsünmez. Aski, askin boyutlariyla birlikte yazar. Bütün boyutlariyla ve bu baglam içinde an..

Saatlerin bilinmedigi bir zamanda bir sultan yasardi. Acimasizdi ve tek gözlüydü. O tek göz de yüzünde degil, sag avucunun ortasindaydi. Onunla her seyi görürdü. Ormanda güzel bir kelebek yüzünden yolunu kaybeden kizlari da akilli oldugunu sanan çocugu da. Yönleri yok etmisti. Ne dogu ne bati ne kuz..

O gün, diğer günlerden farklı bir hava görülmüştü. Güneş tutulmuş ve ardından tekrar normale dönmüştü. Bir an, çamurlu yolun yanındaki köpek havlamayı bırakmış, yoldan geçen bir arabanın şoförü frene basıp yavaşlamış, cezaevinin bahçesinde konuşan gardiyan ve mahkûmlar susmuş, Halil’in yeğeni merakl..

"Ah sevgili arkadasim, nasil da konusuyorsun! Ne yaptigimi görüyor musun? Sandigimda bos bir yer vardi, ben de onu samanla dolduruyorum; iste insanin hayatinin sandigi da böyledir; bosluk birakmaktansa ne bulursak onunla doldururuz. Lütfen sakin gücenme, Katerina Sergyevna hakkindaki düsüncelerimi e..

Makine kapanıyor, tak! Puf puf, oturuyor yerine. Vınnn, işte o mucizevi şey oluşuyor ve ben ne olduğunu tahmin etmeye çalışıyorum. Sarı mı kırmızı mı? Meyve kasası mı yoksa ne taşıyacağını merak ettiğim bir varil mi? Tık, işte orada! Siyah bir vezir. Beklediğim bir şey değil ama olsun. Makinenin ort..

İçimize çekiliyoruz. Ne tarafa dönsek kemiklerimiz bedenlerimize batıyor. Kıpırdayamıyoruz bile. Güneş batmak üzere. Ceset gibi bir odada oturuyoruz. Sert, kalın tahtalardan sandalyeler. Demirden kapı. Gittikçe büyüyen, yükselen, sevimsizleşen gri duvarlar. Kat kat yağlı boyayla boyanmış duvarların ..

Çağırsam şimdi gelir mi acep Mahalle ortasından çocukluğumu Giyilmemiş ayakkabılarımla Yol var mıdır ki Yürüsem Gönlünü alsam buruk hikayelerin… Gözyaşım toprağa düşer Annem topraktan sözünü alsa da Bir kez daha doğuramaz beni…Ürün Adı: Beni Bana SarıyorumÜrün Kodu: 9786253963330Yazar: Muhammet Çel..

“Odunları atınca birden büyüdü ateş.Ürün Adı: Beni Hikayeden ÇıkartÜrün Kodu: 9786059087896Yazar: Ali IşıkBasım Yılı: 2017Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 120Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen:Ürün Markası: Lisinya..

Ürün Adı: Beyaz DişÜrün Kodu: 9789756841181Yazar: Jack LondonBasım Yılı: 2018Kapak Türü: Karton KapakSayfa Sayısı: 260Kağıt Cinsi: 2. HamurÇevirmen:Ürün Markası: Lisinya..

Doğadaki yaşamın zorluğu, vahşilik, Beyaz Diş’in bütün görünüşünde ve hareketlerinde kendini ortaya koyuyordu. O vahşi tabiatın ta kendisiydi; âdeta onun ete kemiğe bürünmüş haliydi. Zorlu hayatta kalma mücadelesi içinde zamanla gücü bilenerek olağanüstü bir savaşçıya evrilen Beyaz Diş, yalnızca ken..

“Cesedimin gömüleceği bir ağaç gölgeliği bile bulunmaz burada, kanımın süzülüp aktığı kaldırım taşları yüzünü buruşturacak, bir kova su dökecekler oraya, izime bile tahammülü kalmayacak kimsenin. Kocaman dünyada işgal edeceğim yere sığmam için kolumu önceden kesmişlerdi zaten. Sonunda bedenim de tem..