Edebiyat

MÖ. V. Yüzyılın Atinası’nda Sokrates’i devletin tanrılarını yok sayıp gençleri saptırarak dinsizlik yaptığı gerekçesiyle mahkemeye çıkarırlar. Yargı onun baldıran zehiri ile ölmesi kararını alır.İşte, elinizde tuttuğunuz bu kitapta öğrencisi Platon, hocası Sokrates’in ölümünden yıllar sonra kaleme a..

“Söz vermiştim kendi kendime: Yazı bile yazmayacaktım. Yazı yazmak da, bir hırstan başka neydi? Burada namuslu insanlar arasında sakin, ölümü bekleyecektim. Hırs, hiddet neme gerekti? Yapamadım. Koştum tütüncüye, kalem kâğıt aldım. Oturdum. Ada’nın tenha yollarında gezerken canım sıkılırsa küçük değ..

Ankara Ovasi insan seliydi... Ankara Ovasi’nda kan vardi, kin vardi... Yildirim’in öfkesi, Timur’un intikam duygusu vardi... Savas vardi Ankara Ovasi’nda; zorlu mu zorlu, kanli mi kanli... Gencecik beyler, sakali çikmamis delikanlilar, ak sakalli ihtiyarlarla ayni safta, ayni cehtte, ayni gayrette...

MERHABA ÇOCUKLAR! Benim adım, Ulduz. Bu sene on yaşıma girdim. Okuyacağınız hikaye, hayatımın bir parçasıdır. Bu hikayeyi ben anlattım, Behrengi öğretmenimiz kaleme aldı. Bir zamanlar köyümüzün öğretmeniydi Behrengi öğret men. Bizim evde otururdu. Bir gün başımdan geçenleri ona anlatınca ço..

Ulduz Kız, yine yalnızlıktan yakındığı bir gün, oyuncak bebeğinin canlanıverdiğini ve konuşmaya başladığını görüp şaşırır. Aralarındaki dostluk kısa sürede öylesine güçlenir ki Konuşan Bebek, Ulduz Kız ve arkadaşı Yaşar'ı hiç bilmedikleri diyarlarda rengârenk yolculuklara çıkarır.. Aradan günl..

"Devlette de işler böyle yürür, kralların meclisinde de... Kötü düşünceleri kökünden söküp atamıyorsun diye, müzminleşmiş hastalıklara yüreğinden geçtiği şekilde deva olamıyorsun diye, toplumu kendi haline bırakıp çekip gidemezsin, rüzgârlara karşı kürek çekemiyorsun diye gemiyi fırtınalı dalgaların..

Dünya edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Balzac 20 Mayıs 1799 yılında Fransa'nın Tours şehrinde doğdu. Kendi kendini yetiştirdi. Memur olan babası sayesinde iyi bir eğitim aldı. İki yıl hukuk öğrenimi gördü. Ancak hukukçu olmayı istemedi. Balzac'ın hayalinde Paris'teki entellektüel çevrey..

Sosyal ilişkileri zayıf bir yeraltı adamı, yerin üstüne çıkmaya çalışırsa (yani sosyalleşirse) ne olur? Kendisini toplumdan soyutlamış, kendi deyimiyle “hasta” bir insan olan isimsiz kahramanımız, “yeraltı” diye adlandırdığı karanlık ruh dünyasından okuyucuya sesleniyor. Asosyal bir yapısı olan, sam..

İyileşemeyen yaraların kabuk tutma sevdaları gibidir ayrılıklar. Hep umut Hep umut Hep umut Sevda kokusundan kimseye zarar gelmez. Vur, yumruğuna güller dolansın Vur, güllere bülbüller inansın Vur, iki gözüm sevda için Vur ki gönül aşkı kavga sansın Musalla kenarında, hatıralar da el bağlayıp dururk..

"Olağanüstü Bir Gece", şehrin yeraltı dünyasında bir gece yolculuğuna çıkan zengin ama içten içe parçalanmış bir kişinin hikayesini anlatıyor. İçsel boşluk ve gerçek deneyim arzusuyla hareket eden ana karakter, kendisini kendisine yabancı bir dünyaya kaptırır. Her karşılaşmanın, her kararın onu ahla..

Dostoyevski’nin İnsancıklar ile başladığı yazarlık serüveninde, Dünya edebiyatına yön veren romanlarının yanı sıra kısa hikâyeleri de birbirinden ufuk açıcıdır. Dostoyevski, 1847-1848 yılları arasında sürgün dönemi başlamadan önce kaleme aldığı hikâyelerinde toplumun tüm kesimlerine yer vermiştir. A..

Ahmet Mithat Efendi Çingene adlı romanında genç bir beyzadenin güzel bir Çingene kızına aşkını anlatırken konuyu Tanzimat döneminin temel düşünsel eksenlerinden medeniyet ve medenileşme kavramları çerçevesinde ele alır. Eser Çingene sevgili dışında, Hintli bir öğretmen ve Ermeni bir ressamın da dahi..