Kimi tarihçilere göre; zalim, despot, “tas üstünde tas, omuz üstünde bas kalmasin” emriyle korku salan istilaci bir cani ve kelle avcisi. Kimilerine göre; sanatçilara, alimlere sonsuz saygi duyan ve yüzyillar sonra bile zekasiyla kendine hayran birakan büyük bir komutan. M. Samih Fethi’nin siirsel a..
Osmanlı toplumunun yaşamsal yeniliklerine ve siyasi, sosyal, kültürel kaostan kurtuluşuna paralel bir gelişime sahip Tanzimat romanı, bireyin etkin ve özerk özne olma hakkının yeni’lenmesi ve sosyolojik konumunun metinleşmesidir. Devrin toplumsal ve kültürel koşullarının irdelenmesi, var olan dinami..
Devletin temeli topraga degil, milletin vicdanina atilir. Milletin sevgisi devleti koruyan, büyüten biricik unsurdur. Ne yazik ki sevgi sübjektif bir kavram… Böyle bir sevgi tasiyan milletin de, devletin töresini, geleneklerini bas taci etmesi gayet tabiidir. Yasamak içgüdü, yasatmak ise yürek ve su..
Bu kitapta, aşiretten cihan devletine geçişin, ilginç ve meraklı hikâyesini bulacaksınız.Bu süreçte, bilmediğiniz, bilip de unuttuğunuz o kadar çok ayrıntı var ki...İşte bazıları:* Geyikli Baba, Kumral Abdal ve Şeyh Edebali gibi savaşçı dervişlerin düşünce yapısı.* Alplerle abdalların işbirliği ve A..
Ben Mehmet Yahya Usta. Bin yaşındayım, belki de daha fazla. Yerde yatansa İskender, benden bir yaş büyük. Yay ustası zanneder beni insanlar. Oysa ben gönüller yapar, kalpler onarırım. Kör zanneder beni insanlar, ben görmek için göze gerek olmadığını bilirim.İskender mi? Onu tanırsınız siz. İlkin Bed..
Türkler “Barak” derlerdi, kara tüylü köpeğe,Böyle ad verirlerdi, büyük soylu köpeğe.Aslında efsaneler, bir köpek anarlardı.Onu da köpeklerin, atası sayarlardı.Bu köpek soylu idi, çok büyük boylu idi,Av çoban köpekleri, hep onun oğlu idi.Kuzey-batı Asya'da güya “İt-Barak” vardı,Türklerse İç Asya'da, ..
Fırtına ağaçları dibinden sökecek kadar şiddetliydi. Hava buz gibiydi ve Nice sokakları iyice tenhalaşmıştı. Geniş bir caddenin köşesinde elektrik direğine sırtını yaslayan hırpanî kılıklı bir adam, elini cebine soktu. Kirden rengini yitirmiş bir mendil çıkarıp burnunu sildi. Mendili tekrar cebine s..
On üçüncü yüzyılın ikinci yarısında İslam dünyası, siyasal birliğini kaybetmiş, birbirlerine düş-man emirliklere bölünmüştü.Haçlılar doğudan gelen istilacı Moğol ordularının da desteğini alarak İslam dünyasına dehşet saçıyor, girdikleri yerde taş üstünde taş bırakmıyorlardı. Bağdat ve Şam’da yediden..
Göktürkler, yere düşen törelerini kaldırmak, yıkılan illerini yeniden devlet yapmak adına tarihin tozlu sayfaları arasında büyük bir bağımsızlık mücadelesi başlatır. Ejderha Yılı’nın tüm göstergeleri bağımsızlığa işaret ederken Karluk boyunun yiğit insanları Çin’e başkaldıran herkesin yanında olacağ..
Sultan Alparalan'ın Anadolu fethine giden Malazgirt zaferini efsaneleştiren roman...Malazgirt Savaşı, tarihimizin dönüm noktalarından biridir. Bu itibarla alabildiğine önemli, alabildiğine manalıdır.Gerçi tarihimizi taçlandıran büyük zafer hakkında çok şey yazılmıştır. Ancak yazılanların çoğu, savaş..
Malkoçoğlu’nun ustaca savurduğu kılıç, General Broska’nın küçük kalkanını iki parçaya ayırdı. Parçalanan kalkanına şaşkın gözlerle bakan Broska’nın boynunu hedef alan Malkoçoğlu’nun kemik saplı kılıcı havayı kesip aşağıya indi. Çığlık atma fırsatı bile bulamayan Broska’nınbaşı gövdesinden ayrılıp ye..
Herkeste bir umutsuzluk vardı. İç savaşlar dinmek bilmiyor, kardeş kavgaları son bulmuyordu. Her geçen gün bir öncekini aratır kasvetteydi. Mutluluk günleri çok gerilerde kalmıştı.Kavga, savaş ve karışıklığın hüküm sürdüğü bir ortamda yetişti Ömer. Bütün olanlara tanıklık etti ve günün birinde imdad..