“Hâlden anlamak için insanlığın hâllerine şahit olmak gerek. Yurt dışı yolculukları benim için, insanlık tecrübelerine şahitlik edip sorumluluklarımızı yeniden hatırlamak demek.Dünya üzerinde gidip gördüğüm her ülke, göz göze geldiğim her insan, bana aslında ‘öteki’yi değil, yakınlıkları anlattı. Yu..
“Büyük suçlar, küçük kitaplara sığmıyor!”“… Başına bir şey gelen Türkiye’dir… Ben onun sıradan bir gazete yazarıydım.Türkiye’nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı?..”“Bu kitap bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir.Bilirsiniz, gaze..
Ay, yanaklarıma tuzlu damlalar serpiyor. Orman perileri ipekten kanatlarını saklıyorlar rüzgârlarını esirgemek için. Umudumu kaybetmedim. Biliyorum susuzluktan yere düşeceğim anda fışkıracak hayat. Buz gibi sular yüzümden süzülüp bir ark açacak kendine ve gitgide yatağını genişleterek önce bir derey..
Çocukluğundan bu yana farklı ülkeleri, farklı şehirleri görme hayalini içinde büyütüp yeşerten Meltem’in akademik pusulası, doktora eğitimi için, Çin’in Wuhan şehrine yönlendirir onu... Covid-19’un menşesi Wuhan ve Çin elleri macerasını, Çinlilerin karakteristik yapısını gözlemleyip boğmayan bir der..
İyiliğin sınır tanımadığına inanalara selam olsun Herkesin bir hikayesi var, #AşımızıPaylaşıyoruz diyerek başladı ve kelebek etkisi gibi genişleyip ülke sınırlarını aştı Afrika’ya kadar ulaştı. Sıkça karşılaştığım; Nasıl vakit bulabiliyorsun? Ne zaman çalışıyorsun? Neden Afrika? gibi sorul..
“Tüm Insanliga Okutulmasi Gereken Kitap.” Oprah Transilvanya’nin Sighet sehrinde dogan Elie Wiesel, 1944’te, ailesiyle beraber Auschwitz, ardindan Birkenau’ya gönderildiginde henüz 16 yasindaydi. Gece, onun bu hatiralarinin kitabidir: Bir daha hiç görmeyecegi annesi ve küçük kiz kardesinden ayrilisi..
Atatürk, Adana’yı ziyarete gitmiştir. Elinde kır çiçekleri ile bir yaşlı kadın, Sultan Ana yaklaşır. Bakışlarını Ata’nın gözlerine dikerek şöyle der: “A benim Çakır oğlum! Yolunu bir deli gibi bekledim. Sana bu çiçekleri tarlamdan yoldum.” Sultan Ana, Paşa’nın sarı başını, sarıçiçeklerin üzerine bas..
İnsan evine dönünce özünü bulur. Tüm ikincil kimliklerden sıyrılıp kendi olduğu yer orasıdır çünkü. Ev, asli vatandır bu yüzden. Doğa da öyle değil mi? Şehir hangi nimetlerle donatılmış olursa olsun size hep ikincil kimlikler takar. Köyünüze, memleketinize dönüş de bu yüzden eve dönüş gibidir; özünü..
...Gece takipleri için odaya gelen hemşire, gazileri uyandırmamak için yavaş ve sessiz hareket etmişti. Işığı da yakmamıştı. Kapı açıktı, koridorun ışığı yeterliydi. Sadece ateşlerini ölçecekti. Elinde bulunan ateş ölçer cihazı ile alın bölgelerinden ölçüm yapacaktı. Sıra Atilla’ya geldiğinde ateş ö..
Bu kitabı yazmak benim için çok zor oldu. Yaşananlar okadar ağırdı ki, anlatmak dahi hiç kolay değildi. Anlattığım kişiler beni pür dikkat dinledi, anlamaya çalıştı, hayretler içerisinde kaldı ancak hangi tepkiyi alırsam alayım beni anladıklarına ikna olmuyordum.Evet sen! Bölgeyi görmedin, dar sokak..
Baştan sona yaşanmış bir hayat hikâyesi... Kitapta insanın dünyasını alt üst eden ve duygu seline boğan öyle acı dolu, öyle ibret ve öyle gözyaşı dolu olaylar var ki, okuyanlar gözyaşlarını tutamayacaklardır. Bu kitap yalnız bir kişiyi değil, bir toplumu ve bir dönemi anlatıyor. Çok daha önemlisi de..