Kampanyalı Ürünler

15. yüzyılda Kore’de yaşayan Yong-sup, bir ailenin ikinci oğludur. Bu da hayatı boyunca geri planda kalması demektir. Çünkü ailenin onu, ilk oğulları Ki-sup temsil eder. Ancak bu durum, sonsuza kadar sürmeyecektir. İki çocuk, uçurtmaları çok sevdiklerini keşfederler. Ki-sup muhteşem uçurtmalar yapab..

Emir ve Hasan, Kabil'de monarsinin son yillarinda birlikte büyüyen iki çocuk... Ayni evde büyüyüp, ayni sütanneyi paylasmalarina ragmen Emir'le Hasan'in dünyalari arasinda uçurumlar vardir: Emir, ünlü ve zengin bir isadaminin, Hasan ise onun hizmetkârinin ogludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen..

"Bu ormandaki en güzel gün!"Kampçılar ve sincaplar için muhteşem bir gece geride kalmıştı. Gökyüzünde o kadar çok yıldız vardı ki, Uzay ile ablasının upuzun listesindeki dileklerden belki de bazıları gerçek olurdu, kim bilir!Hazel Bilgen’in yazdığı, Yeliz Akın’ın lediği Uçurtma mı, Uzay Gemisi mi? o..

Kahramanimiz Meltem’in birbirinden renkli öyküleri, okudukça içinizi isitacak. Ilk uçurtmasini kaçiran çocuk, yagm gizini bulmaya çalisan küçük kiz, deprem korkusu yasayan iki kardes, yemis vermeyen dut agacini korkutan, annesinin çalistirdigi dersten geçer not alamayan, herkesin gökyüzünde bir yild..

Çocukların duygularından ve günlük yaşamlarından süzülmüş birbirinden renkli bu on dört öyküyle başladı Sevim Ak'ın 30 yıllık edebiyat yolculuğu. Uçurtmayı kaçıran, yağm gizini bulmaya çalışan, yemiş vermeyen dut ağacını korkutan, herkesin bir yıldızı olduğunu öğrenen, her daim düşünen, şaşıran, büy..

1984 yılının bir Haziran öğlesonrası, demir kapı beni dışarı kapayıp Barış'ın çığlıkları içerde kaldığında, gün olup onun sesinin bunca çok insana ulaşacağı hiç aklıma gelmemişti. Barış'la ilgili anıları kağıda dökmeyi düşünmediğimden değil, kağıda dökülü sözün okuma alışkanlığı olan sınırlı kişiye ..

Öyle bir uçurumdu ki denizin mavilikleri bile karanlığa çalıyordu. Korkuyordu ama atlamak istiyordu. Ait olmadığı hayatın içinde oradan oraya bir mülteci gibi savrulmaktan yorulmuştu. Acılarını dindirecek tek yol uçurumdan atlamaktı. Hayatına geri dönmeyi düşündükçe boğazlanıyor gibiydi. Nefesi kesi..

1900’lü yıllarda, Britanya krallığı zenginliğinin en üst sınırlarını yaşarken; başkent Londranın doğu yakası lik, açlık ve hastalıklarla mücadele eden insanlarla doludur. Jack London, toplumsal adaizliğin sosyolojik araştırmasını yapmak için h karışır ve uçurumun kenarında yaşayan insanların hayat m..

Kasadaki domateslerden bir tanesini aldım. Diğer domateslere hiç benzemiyordu bu. Sivri, sert, garip bir domates. Birkaç tane daha alıp aynı domateslerden koşa koşa dedemin yanına gittim. “Bu domatesler neden böyle dede?” dedim. Dedem baktı, sakalını titreterek güldü. “Anarşist domates onlar,” dedi...

Dünya çapında milyonlarca okura ulaşan Uçurumdan Geçmek, ilk okumanın ardından bir kenara koyulamayacak denli önemli bir eser olmasının yanı sıra, genç girişimlerin aşmak zorunda olduğu sarp kayalıklarda onlara yol gösterici bir kılavuz olma niteliğine de sahiptir. Başlangıçta daha çok pazarlamacıla..

Claudia sekiz yaşında, dünyayı etrafındaki yetişkinlerin gözünden anlamaya çalışan, hassas bir çocuktur. Çalışkan babası neredeyse hiç konuşmazken, mutsuz annesi günlerini magazinler okuk, leriyle ilgilenerek ve Claudia’nın kafasını kadınlara dair trajik hikâyelerle doldurarak geçirir. Bir gün ailen..

“Fırtınalarımızdan çekil ey bilge kişi!Bu imparatorluk ki tehlikeli sularda, Yol alıyor, ne dümeni var ne pusulasıSen sakın aldanma, sen sakın kanma ona!Bu gemi senin için bir aralık ayında,Bir balıkçının kurutmak için ağlarını Gerdiği odasının en ücra köşesinden, Uğursuz bir gürültüyle gece karanlı..