Edebiyat

"Her şey tükenir bir çocuğun gözleri hariç" der Hayati Baki. Elimizde kalan sadece ve sadece bir çocuğun gözleriyse, her şeyi bırakıp o gözlere bakmak lazım. Çünkü acı olan bir gün o gözlerin de büyüyeceği. Dahası, 'ölümün geleceği ve onda o gözlerin olacağı'…- Cezmi KocaSon dönemde, keyifle altını ..

Selma Sayar. Bir eğitimci. Üstelik yazmayı seven bir eğitimci. Gözlem yeteneği ve duygularını aktarış biçimiyle bizleri anlattığı öykünün içine çekiveriyor daha ilk satırlarda. Hani, yüreğime dokundu, denir ya, aynen öyle hissediyor insan onun yazdıklarını okurken.Özellikle de annesiyle ilgili yazdı..

As if in answer to his words there rose suddenly out of the vast gloom of the moor that strange cry which I had already heard upon the borders of the great Grimpen Mire. It came with the wind through the silence of the night, a long, deep mutter, then a rising howl, and then the sad moan in which it..

Ah! Now The Invisible Man stood up, and sticking his arms akimbo began to pace the study. I made a mistake, Kemp, a huge mistake, in carrying this thing through ne. I have wasted strength, time, opportunities. neit is wonderful how little a man can do ne! To rob a little, to hurt a little, and th..

Kama is the enjoyment of appropriate objects by the five senses of hearing, feeling, seeing, tasting, and smelling, assisted by the mind together with the soul. The ingredient in this is a peculiar contact between the organ of sense and its object, and the consciousness of pleasure which arises from..

“My mind,” he said, “rebels at stagnation. Give me problems, give me work, give me the most abstruse cryptogram or the most intricate analysis, and I am in my own proper atmosphere. I can dispense then with artifil stimulants. But I abhor the dull routine of existence. I crave for mental exaltation...

“Well, Holmes,” I murmured, “have you found anything out?”He stood beside me in silence, his candle in his hand. Then the tall, lean figure inclined towards me. “I say, Watson,” he whispered, “would you be afraid to sleep in the same room with a lunatic, a man with softening of the brain, an idiot w..

No one would have believed in the last years of the nineteenth century that this world was being watched keenly and closely by intelligences greater than man’s and yet as mortal as his own; that as men busied themselves about their various concerns they were scrutinised and studied, perhaps almost a..

‘How much better is silence; the coffee-cup, the table. How much better to sit by myself like the solitary sea-bird that opens its wings on the stake. Let me sit here for ever with bare things, this coffee-cup, this knife, this fork, things in themselves, myself being myself. Do not come and worry m..

Öyle bir uçurumdu ki denizin mavilikleri bile karanlığa çalıyordu. Korkuyordu ama atlamak istiyordu. Ait olmadığı hayatın içinde oradan oraya bir mülteci gibi savrulmaktan yorulmuştu. Acılarını dindirecek tek yol uçurumdan atlamaktı. Hayatına geri dönmeyi düşündükçe boğazlanıyor gibiydi. Nefesi kesi..

Rüzgar topluyor Foli, tarlaların birinde; ateşi dindirmek için rüzgar topluyor. Karanlığın içinden bir pençeuzanıyor ya da devasa kuş; uzaktan ışıkları yükselen panayıra doğru, gökte iki dolunay, ötede kıpkırmızıgöl bekliyor. Fizik kanunlarının ötesinde soluk alıp veren bu dünyaya yaklaşıyor ve çakm..

She moved nearer, leaned her shoulder against me — and we were one, and something flowed from her into me, and I knew: this is how it must be. I knew it with every nerve, and every hair, every heartbeat, so sweet it verged on pain. And what joy to submit to this ‘must’. A piece of iron must feel suc..